RUHUN ÜFLENMESİ (RAHMETİN İLHAM EDİLMESİ) NEDİR VE NE ZAMAN OLUR?
RUHUN ÜFLENMESİ (RAHMETİN İLHAM EDİLMESİ) NEDİR VE NE ZAMAN OLUR?
Ruhun üflenmesi (Rahmetin ilham edilmesi) olayı insana akıl ve idrakin verilmesi olayıdır. Bunu Adem’e ruh üflenmesi (Rahmetin ilham edilmesi) olayından biliyoruz. “Sonra onu düzenledi ve ona rahmetinden ilham verdi(نَفَخَ). Size sem'an, ebsaran ve fuadlar verdi. Ne kadar az şükrediyorsunuz!”(secde 9) Görüyoruz ki Ruhun üflenmesiyle (Rahmetin ilham edilmesi) aslında kulaklar değil sem'an, gözler değil ebsaran ve kalpler değil fuadlardan bahsediliyor. Çünki organlar zaten şekillendirme sürecinde tamamlanmış oluyor. Ayrıca ‘’ (Bunun üzerine) Âdem’e bütün isimleri öğretti. ……”.(Bakara 31). Ruh üflenmemiş (Rahmetin ilham edilmemiş) olsa isimlerin öğrenilmesi mümkün olmayacaktı. İşte o yüzden ruh üflenene (Rahmetin ilham edilene) kadar insandan beşer olarak bahsediliyor. Sonrasında ise kendisine ruh üflenmesi (Rahmetin ilham edilmesi) ile verilen bu nimetleri kullanmayanları da insan olarak değil beşer gibi değerlendiriyoruz.
Şimdi buraya kadar çok kısa olarak Ruhun üflenmesinin (Rahmetin ilham edilmesinin) canlılık değil akıl ve idrakin kazanılması olduğunu, bunun da Âdem ile beraber beşerin insana tekamülü olarak başladığını anladıktan sonra, devamında bu tüm insanlığa hangi aşamada bahşediliyor bakalım.
Yani her bir insan aslında Âdem gibi bu
tekamülü yaşıyor. Âdem'in diğer insanlardan farkı doğrudan bu üfleme (İlham etme) ile elde ettiği idraki
meleklerin karşısında göstererek onların secdesine (saygısına) mazhar oldu. ‘’(Bunun
üzerine) Âdem’e bütün isimleri öğretti.
Sonra onları meleklere sundu ve ardından “Haydi, sözünüzde doğruysanız şunların
isimlerinden bana haber verin bakalım” dedi. (Bakara 31) ‘’Hani
o zaman meleklere: “Âdem’e secde edin” demiştik de İblis hariç hepsi secde
etmişlerdi. O ise çekindi, kibirlendi ve inkâr edenlerden oldu.’’ (Bakara
34)
Ama sonraki insanlar bunu bir tohum olarak alıp geliştirmekle sorumludur. Yani sonra anne rahminde gerçekleşen ruh üfleme (Rahmetin ilham edilme) ile bu tekamülün tohumları bizlere verilmiş oluyor. Doğumdan sonra bunların keşfi ve geliştirilmesi ile tekâmül gerekiyor. İşte bu sayede meleklerden üstün olabilme potansiyeli gösterilebiliyor.
Peki nereden biliyoruz ve ne zaman oluyor bu
üfleme (İlham etme)?
‘’(Boşanmış) anneler, emzirmeyi
tamamlatmak isteyen kimse/baba için iki tam yıl emzirirler. ……….’’ Bakara 233 .
Buradan anlıyoruz ki çocuk doğduktan sonra 2 yıl yani 24 ay
emzirilmesi gerekiyor. Bunu ayrıca, ‘’Biz insana, anne babasına karşı iyi
davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu her gün biraz daha güçsüz düşerek
karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi iki yıl içinde olur……” Lokman 14 ayetinden de anlıyoruz. Ve
burada muhatap sığasıyla insandan bahsediliyor.
Ancak Ahkaf 15.ayette çocuğun anne karnında taşınması
ve sütten kesilmesi 30 ay olarak ele alınınca, ‘’Biz insana anne babasına
iyi davranmasını tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle karnında taşıdı ve onu
zahmet çekerek doğurdu. Onun anne karnında taşınması ve sütten kesilme süresi
otuz aydır. ……..’’ Ahkaf 15, yeni
bir durum ortaya çıkıyor.
Normalde 2 yıl yani 24 ay sütten kesilme
süresi, 9 ay da anne karnında geçen süre olarak bakıldığında 33 aylık bir zaman
olması gerekirken bur ayette 30 ay deniliyor. Eksik olan bu ilk 3 aylık zaman bu
olayın, yani insan olmanın dışında tutuluyor.
İşte bu süre ‘’ Sonra onu tesviye etti ve ona ruhundan üfürdü (Rahmetin ilham etti). ….’’ (secde 9) derken ifadesini bulan şekillendirme sürecidir. Nutfe, alaka, mudğa ve et ve kemik dokuların oluşması gibi geçen safhaları bu dönemde yaşıyoruz. Sonra insan hitabına muhatap oluyoruz. Adem’in insan hitabına muhataplığı ruh üflenmesi (Rahmetin ilham edilmesi) ile olduğuna göre, yani insan olarak muhatap olunmak ruhun üflenmesine (Rahmetin ilham edilmesine) bağlı olduğuna göre, bu sürenin sonunda yani 3.ayın bitiminde ruhun üflendiğini (Rahmetin ilham edildiğini) anlıyoruz. Hatta bu süreçte sağlıksız bir durumda kürtaj uygulaması yapılabilirken 4.aydan itibaren bunu yapmak doğru değildir. Çünkü artık bir insana zarar vermiş olursunuz.
Tüm bunlar bize anne rahminde 3.ayın sonunda ruhun üflenerek (Rahmetin ilham edilerek) insan olma potansiyelinin herkese yüklendiğini ve böylece Adem’lik yolculuğuna çıkartıldığını gösteriyor. Yani tüm yaşamımızda, dışımızda bir şeylerin keşfi ile değil, aslında dışımızdakilerin etkisi ile içimizdeki bu potansiyelin keşfinden sorumluyuz.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim. En kısa zamanda değerlendirilecektir.