9 YAŞINDA EVLİLİK MESELESİ
9 YAŞINDA EVLİLİK MESELESİ
Şimdi yine bir gündem
oluşturdular. 9 yaşında evlilik. Küçük çocuklarla evlenmek meselesi.
Tabiki bunu kabul edenler de
eleştirenler de aynı kaynağı gösteriyorlar. Buhari hadisi bunlardan birisi.
Eleştirenler Müslüman olanlara bu
hadisi kabul edip etmediklerini soruyor. Dinini hadislere göre şekillendiren,
daha doğrusu hadisi Kur’andan önde tutanlar, Kur’an hadissiz anlaşılmaz
diyenler bu hadisi reddetmiyor veya reddedemiyorlar. Çünkü onlara göre
Buhari=Kur’an. Hatta hadis çoğu zaman daha önde. Çünkü hadis olmazsa Kur’an
olmaz.
Tamam buna inanıyorsun, o senin
meselen ama senin karşında şu anda bu çağda 9 yaşında bir çocukla evlenmeyi,
kanunların da ifade ettiği üzere pedofili olarak görenlere ateş püskürüyorsun.
Hadis olduğu için sorgulayamıyorsun bile. Kendi çocuğun olsa verir misin? Veya
sen böyle bir evlilik yapar mısın? Hayır değil mi? ( Gerçi o deliliği yapanlar
da var maalesef ama ben sana sordum.) Peki Allah Resulü böyle bir şeyi neden
yapsın?
Şimdi gelelim, Allah böyle bir
şeye izin verir mi? Hani biz O’nun kuluyuz ya, diğer kaynaklardaki yorumlardan
ziyade O, kitabında ne demiş? Onu merak etmeliyiz değil mi? Kur’ anda bu konuda
bir yasak veya sınır yoksa yapanın cibilliyetine kalmış der geçeriz.
Nisa suresi 6. Ayete baktığımızda
“Yetimleri nikâh çağına kadar deneyiniz. Eğer onlarda bir olgunluk [ruşd]
görürseniz, kendilerine mallarını teslim ediniz.” İfadeleri bize
aslında nikah yaşının ne olması gerektiğini izah ediyor. Onu da yetimlerin mal
meselesi deyip ayeti sınırlayanlar çıkıyor ama Allah’ın her ifadesi beyyindir ve
çok zengindir.
Orada biz açıkça nikah yaşının ne
olması gerektiğini görüyoruz. Peki bizim gördüğümüzü, bize bu vahyi ulaştıran
Resulün görmeme şansı var mı? Bunun aksine hareket etme şansı var mı? Haşa... O
halde Resul sizin dediğinizi yapmış olamaz. Yani 9 yaşındaki Aişe ile evlenmiş
olamaz veya evlendiğinde Aişe 9 yaşında olamaz. Zaten 9 yaşında olmadığına
inanmakla beraber birazdan ifade edeceğiz, ancak önce size şimdi linkini vereceğim
@Nursel_DRBY hanımın Nisa 6 ile ilgili yazısını lütfen bir okuyun. Altına imza
atacağım bir çalışma. Tekrar ben de yazarak zaman kaybetmek istemedim. Okuyun
sonra devam edin lütfen.
https://nurseldurabay.com/evlilik-kriteri-rusdtur-ergenlik-degil/
Bir de bu ayeti sadece yetimin
miras meselesi kabul edip, esas Talak 4. Ayete göre aslında adet görmeyen
çocuklarla evlilik izni verildiği söyleniyor. “Kadınlarınızdan âdetten
kesilmiş olanlarla âdet görmeyenler hakkında eğer bir tereddüdünüz olursa,
onların bekleme süreleri üç aydır…” (Tefsir ve mealcilerin büyük çoğunluğu
ayetin “adet görmeyenler hakkında” kısmını, “Henüz adet görmemiş olan kızlar”
olarak çeviriyorlar ve böylece küçük yaştaki kız çocuklarıyla
evlenilebileceğine hükmediyorlar. ) İşte Kur'an'ı düz okuyan ve zihniyetini
tasdik ettirmeye çalışanların ulaştığı sonuç.
Kur’anın geneline bakın,
mantığını anlayın, Allah’ı iyi tanıyın, o zaman burada başka bir durum var
dersiniz. İşte o zaman oradaki “lem” edatını sıradan kullanımından ziyade konuya
ve Kur’an ahlakına en uygun manasını görürsünüz. Kafadan mana uydurma değil,
sözlüklerin de ifade ettiği ama mealcilerin gözden kaçırdığı manaları görürsünüz.
““لَمْ”edatı: Muzari fiillerin başına gelerek olumsuz geçmiş
zaman anlamı vermede kullanılır. Söz konusu fiilin şu
ana kadar olmadığını bundan sonra da olmayacağını belirtir. (Burada yine tekrar zaman harcamamak adına
bence yine altına imza atacağım @Nursel_DRBY hanımın ilgili yazısının linkini
paylaşmak istiyorum.
https://nurseldurabay.com/talak-4-lem-edati-subyanci-ve-inkarcilara-kapiyi-kapatir/ )
Bu durumda meal şöyle olmalı;
“Kadınlarınızdan adetten
kesilmiş olanlarla hiç adet görmeyenler (لَمْ يَحِضْنَۜ) hakkında eğer bir tereddüt ederseniz, onların
iddetleri (bekleme süreleri) 3
aydır.…”
Tüm bunlardan sonra ayrıca size
hristiyan bir din adamından alıntı yapayım. Louis Ma’luf El-Müncid isimli
eserinde “Aişe’nin 603 yılında doğduğunu, 623 yılında evlendiğini ve 696’da
vefat ettiğini belirtiyor. Aişe’nin, Muhammed ile Mekke’de nişanlandığını,
hicretten 6 ay sonra evlendiğini ve bu durumda 20 yaşında olduğunu belirtiyor.”
Normalde bu eseri islam dinini
sulandırmak için yazdığı söylenen bu kişi bu fırsatı kaçırmamalı değil miydi?
Ama o bile böyle yazmışsa bir bakmak lazım.
O halde peygamber Nisa 6’yı vahiy olarak almış bir Resul olarak, yine de Aişe ile evlenmişse Aişe validemizin çocuk olma ihtimali yok. Ki ilk evliliğinde kendinden 15 yaş büyük Hatice validemizle evlenen bir nebiye böyle bir yakıştırma ayrıca bir zulümdür. Ve iddianın gerçek dışı olduğunun da apaçık delillerinden birisidir.
Birçok farklı kaynaktan yapılan
hesaplamalarda yaşın 17’nin üstünde olduğu gösterilmesine rağmen ehl-i sünnetin
Buhari hadisine takılıp kalıp iftira haline dönüşmüş bu ifadeye inanmaları
ilginç. Belki de biz peygamberimizi öyle seviyoruz ki bunu bile yapmış olsa
sorun değil demeye getiriyorlar. Peygamberi sevmek demek, bir kısmına zayıf
dediğiniz, bir kısmına güçlü dediğiniz, yani zayıflatılabildiğini kabul ettiğiniz
hadislerin bazılarının yanlış olabileceğini görüp, ahlakı Kur’an olan bir Nebinin
bu zülme uğramasına izin vermemek demektir.
Ey ehl-i sünnet, gelin önce Ehl-i
Kur’an olalım ve peygamberimizi küçük düşürebilecek bu iftiralardan Kur’an ile kurtaralım.
İşte o zaman peygamberimize sahip çıkmış oluruz.
Yine Nebinin sözleri bizim için
kıymetli olsun. Ama ölçünüz Kur’an olsun. Ölçünüz Kur’an olmazsa bizleri bu
tarz uydurulmuş rivayetlerle daha çok saldırarak yıpratırlar bilginiz olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim. En kısa zamanda değerlendirilecektir.