Kayıtlar

Temmuz, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İYİ OL HİKMETE KAVUŞ

Eğer ilim sahibi olmak istiyorsanız, hikmet kapılarının açılmasını istiyorsanız iyi davrananlardan olmalısınız. İnsanlara, hayvanlara, varlıklara iyi davranan, haklarına dikkat eden güzel insanlar için, "Allah Biz iyi davrananları mükafatlandırırız" diyor. Neyle biliyor musunuz? İlim ve hikmetle. Nerden çıkardım bunu?  Biraz önceki sözün bir öncesinde bunu bize haber veriyor Yüce Allah.  İki farklı ayette sözün tamamı şöyle; "Musa en güçlü çağına erişip olgunlaştığında Biz ona hikmet ve ilim verdik. Biz iyi davrananları mükâfatlandırırız." Kasas 14. "O(Yusuf), olgunluk çağına erişince, ona bir hikmet ve ilim verdik. Biz iyi ve güzel davrananları böyle mükâfatlandırırız." Yusuf 2 2 DEMEKKİ EN GÜÇLÜ ÇAĞA, OLGUNLUK ÇAĞINA ERİŞİNCE İLİM VE HİKMET KAPILARI AÇILIR. ANCAK ŞARTI İYİLERDEN OLMAK.  İyilerden olmak için neler yapmalı veya hangi özelliklere sahip olmalı bakalım. "Onlar ki, bollukta ve darlıkta Allah için harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları

EN'AM 145'E GÖRE İÇKİ HELAL Mİ?

"............“Muhakkak ki Allah sizi bir nehirle sınayacaktır. Kim ondan içerse, benden değildir. Ondan tatmayan veya sadece bir avuç içen( ye t ’amhu)  bendendir” dedi........" Bakara 249 da nehir ile ilgili konunun olması bize taam fiilinin içmek olabileceğini de gösteriyor. (Ancak burada bu kullanımın içmek fiili ile değil de yemek fiili ile ifadesi de iyi anlaşılmalıdır. Allah burada su içmeyi yasaklıyor. İçmek deseydi katı yiyeceğe konulan su helal gibi olurdu. Zira o halde yemiş olurlardı. İşte yemek fiili ile iki kapı da kapanmış oluyor.) Buradan hareketle Enam 145'te bahsedilen yasakların içinde sıvı içecekler bahsedilmemiştir o halde helaldir demek cahillik olur.  Zira burada bir bağlam var. Ve bu bağlamın içerisinde su ve benzeri içecek tarzı maddeler konu edilmemiş. "De ki: “Bana vahyedilenler arasında; leş, akıtılmış kan veya domuz eti -ki o pistir- veya günahkârca bir fiil olduğundan  Allah’tan başkası adına kesilen hayvan etinin dışında yiyen kimse için

KUR'AN DİLİ VE SOY İLE İLGİLİ KISA BİR BAKIŞ

Yazımızı yazma isteğimiz sosyal medyada "Arapları seviniz, çünkü ben Arabım, Kur'an Arapça, Cennet dili Arapçadır" şeklinde hadis olduğu ifade edilen bir mesajdan doğmuştur.  Öncelikle Kur'an'ı kalıbından çıkamadan, sadece yüzünden okumakla gerekeni yaptım zannedenlere karşı, "okumak değil asıl olan, ne dediğini anlamaktır" haklı savunmasını yaparken aşırı kaçıp, sanki Arapça metinden okumak gereksizmiş gibi veya çok da önemli değilmiş gibi hava oluşturmaya çalışanlara birkaç sözüm var. Kuranı kendin anlamak istiyorsan, ki bu bence önemli, Kur'an'ca öğrenmelisin. (Veya ayetleri kendin de anlamlandıracak kaynaklara sahip olmalısın.) Bakın Arapça değil, Kur'an'ca. Araplar bile kendi aralarında anlaşamıyorlar çoğu zaman. Kur'an'ı anlayacağın dili öğrenmekten bahsediyorum. Zira aksi halde bildiğini söyleyenlerin anladıklarını dinlemek ve inanmak zorunda kalma ihtimali var.  Tabi herkesin bu imkanı olamayacaktır. O halde mutlaka imanın

ALLAH KİTAPTA FARZ DEMİŞ NEDEN OKUMUYORSUN?

  Her kim NE derse desin, KİMDEN derse desin KAYNAĞI KUR'AN olmayanın YOLU SAPKIN OLUR. Kur'an herkese indi. Herkes ayetlerden bir şeyler anlayacak, belki de bazen hata yapacak. Ancak apaçık olan bir konuda yoktur diyorsa burada samimiyet aramak çok zordur. Allah diyor ki; "Muhakkak ki namaz mü’minlere vakitlendirilmiş bir farzdır." Nisa 103.ayet. Ancak bazı Kur'andan konuşanlar, NAMAZ KILMAMANIN CEZASI YOK diyor. Peki namaz niye farz kılınmış. Başka bir yorum daha, o halde hiçbir farzı yapmamanın da cezası olmamalı. Nerde kaldı CEHENNEM. Allah diyor ki; "Ey inananlar! Sizden öncekilere yazıldığı gibi sizin üzerinize de oruç yazıldı." Bakara 183.ayet Ancak bazıları diyor ki, ORUÇ TUTMAMANIN CEZASI YOK. Üzerine boşuna yazılmış o zaman öylemi. Elinde pusulası olmayanın yönü şaşar. İşte size pusula; HAKKINDA AKTARIMLA veya RİVAYETLE değişim olmayacak TEK KİTAP O. "Muhakkak ki Kur’anı Biz indirdik. Onun koruyucusu da elbette Biz’iz." Hicr 9.a