PEYGAMBER NORMAL İNSAN MI?

Şöyle dediler: “Bu ne biçim elçidir; yemek yiyor, çarşıda pazarda dolaşıyor. Ona kendisiyle beraber bir uyarıcı görevi yapacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?” Furkân Suresi 7. Ayet

“Yahut kendisine bir hazine verilmesi veya ürünlerinden yiyeceği bir bahçesinin [cennet] olması (gerekmez miydi?)” Böylece zalimler (inananlara), “Siz ancak büyülenmiş bir adama tabi oluyorsunuz” dediler.  Furkân Suresi 8. Ayet

Bak! Sana nasıl örnekler getiriyorlar? Artık onlar sapıtmışlardır. Doğru yolu da bulamazlar.  Furkan Suresi 9. Ayet

Zamanın müşrikleri, peygamber dediğin zaman olağanüstü birisinin olması gerektiğini düşünüyorlardı. 7. ayetten bunun böyle olduğunu anlıyoruz. Çünkü Peygamberimizin normal insanlar gibi oluşuna şaşırmış olduklarını görüyoruz.

Aynı şekilde bu şaşkınlıklarını 8. ayette ifade ederek devam ettiriyorlar. Ve eğer bu üstünlükler yoksa, peygamberliğini iddia eden bu kişi ancak büyülenmiş olması gerekir, onların anlayışına göre. O yüzden büyülenmiş adama tabi oluyorsunuz diyorlar.

Yüce Rabbimiz de bunun üzerine diyor ki Peygamberimize: “Bak, görüyor musun sana nasıl örnekler getiriyorlar?” Bu örnekleri getirenlerin aslında bu düşünceleriyle sapıtmış olduklarını bize ifade ediyor.

Şimdi gelelim zamanımıza; şimdi de Peygamberimizin normal bir insan gibi olmasını hazmedemeyen, hatta iyi niyetle bunu düşünmenin onu haşa hor görmek gibi olacağını zannedenlerin düştüğü yanlışları görüyoruz.

Onun olağanüstü yeteneklerinin olması gerektiğini, insanlardan çok daha farklı, sanki sihirli bir havaya sahip olması gerektiği, onun ulaşılmaz insan-dışı bir varlık gibi olması gerektiğini ya doğrudan ya da içinde bulundukları duygu ve düşünceyle dolaylı olarak ifade eden o kadar çok insan var ki.

Halbuki peygamberimiz bizim gibi yaşıyor, bizim gibi yiyip içiyor, bizim yaşadığımız dertler gibi dertler yaşıyor ve böylece bunlar karşısında nasıl hareket edilmesi gerektiğini, Kur'an'dan bunlarla ilgili nasıl yararlanılması gerektiğini bize göstererek hepimizin onun gibi olabileceğimiz inancını aşılamış oluyor. Kur'an'ın örnekliğini, anlaşılabilirliğini ve tek kaynak oluşunu bize mütevazı yaşamıyla ortaya koyuyor.

Onu bu şekilde görmek, onu sıradanlaştırmadığı gibi bizim ona karşı olan yakınlığımızı artırır. Çünkü onu örnek alma ve yaptıklarını yapma cesaretimiz böylece daha fazla olacaktır.

Kafalarda "normal insan" dediğimizde belki de dışarıda dolaşan, kendi menfaati için başkalarını yok sayan, elde etmek istedikleri için ahlaki kuralları hiçe sayan zamanımızın insanları olduğu için bir çelişki yaşıyoruz.

Halbuki "normal insan" dediğimizde, ahlaki değerleriyle, insani değerleriyle, tam ve düzgün bir kişilik ve karaktere sahip olan kişiyi kastediyoruz. Zamanımızdaki bu konulardaki zafiyet aklımızı

karıştırmamalı ve Peygamberimizin bu özellikleri en zirvede yaşayan ve Allah tarafından seçilmiş olmasını da tabii ki göz ardı etmemek önemlidir.

Peygamberimizin sıradan bir insan gibi olması, onun insanlara daha yakın ve erişilebilir olmasını sağlar. Bu da onun öğretilerine daha kolay bir şekilde ulaşmamızı ve onu örnek alarak hayatımızı yönlendirmemizi mümkün kılar.

Sonuç olarak, Peygamberimizin normal bir insan gibi oluşu, bizlere onunla empati kurmayı, öğretilerini daha iyi anlamayı ve yaşamımıza uygulamayı sağlar. Onun mütevazı ve insani yaşamı, bize ona olan yakınlığımızı artırır ve onun izinden gitme cesaretini verir.