HAZRETİ ADEM İLE EŞİNİN ÇIKARILDIĞI CENNET DÜNYADA BİR YER Mİ YOKSA AHİRETTE BAHSEDİLEN CENNET Mİ?

Bakara Suresi 35. ayette Allah Hz Adem ile eşini Cennet denilen bir yere yerleştirdiğini bize bildiriyor, ki bu arada Cennet kelime anlamıyla da bahçe anlamına da geliyor.

Sonra 36. ayette bahsedildiği üzere şeytan, onları o bahçede yaklaşması  yasaklanan ağaca, kandırmak suretiyle yaklaştırarak günaha girmelerine sebep oluyor.

Ve yine 36. ayette gördüğümüz üzere Allah Adem ve eşi ile şeytana birbirlerine düşman olarak oradan, yani içinde bulundukları Cennetten inmelerini emrediyor.

Burada;

1. Eğer Burası ahiretteki Cennet olsaydı şeytanın cennete girmesi yasak olduğundan ve bu süreçte zaten secde emrine itaat etmediği için kovulduğundan Hz Adem ile eşinin yerleştirildiği cennete girmesi mümkün olmayacağından onları kandırması da mümkün olmayacaktı. Onları kandırabildiğine göre demek ki burası ahirette bildiğimiz Cennet değil, yeryüzünde onlar için en güzel şekilde hazırlanmış bir yer olsa gerek. Ve şeytana da Allah yeryüzünde hareket izni verdiğine göre Hz Adem ile eşine ulaşması da mümkün olmuştur.

2. Bakara 36. ayette bahsedilen  "inin" emrini ifade edilen fiil  ile, Bakara  61. ayette Hz. Musa'nın kavminin, gökten indirileni yeterli görmeyip topraktan çıkacak olanları talep etmelerinden sonra, talep ettiklerini alabilmeleri için bir şehre inmeleri  emredilirken kullanılan "inmek" fiili aynı fiildir. Buradan Hz. Musa'nın kavminin bulunduğu yerin daha yüksek ve her şeyiyle daha güvenli ve daha hayırlı bir yer olduğunu anlıyoruz. Çünkü onlar topraktan bitenleri talep ettiklerinde, gökten onlara verilenleri kastederek "daha hayırlı olanı aşağı olanla mı değiştirmek istiyorsunuz" demişti. Ve o daha aşağı olanı elde edebilmeleri için de aşağıda bir şehre inmeleri gerekiyordu. Ve devamında "böylece horlanmaya ve yoksulluğa maruz bırakıldılar" ifadesi de indikleri yerin geldikleri yerden daha kötü olduğunu bize gösteriyor.

3. Bu durumda Hz. Adem ile eşinin Cennet diye konuldukları bahçenin de aynen buradaki gibi daha hayırlı daha güvenli bir yer olduğunu, ancak kendilerine verilen emri dinlemediklerinden dolayı inin denilen yerin de Hz. Musa'nın kavminin indikleri yer gibi horlanmaya ve yoksulluğa maruz kalınabilecek bir yer olduğunu anlamış oluyoruz.

4. Ayrıca inmek kelimesinin kök anlamına baktığımızda; (هَبَطَ: İnmek, bir bayırdan aşağıya gitmek, yuvarlanmak, düşmek.) olduğunu görüyoruz. Bu da aslında bulundukları yerin dünyada ve yüksek bir yerde olduğunu, oradan inmelerinin emredildiğini bize gösteriyor.

Sonuç olarak Hz. Adem ve eşi zaten dünyada idiler ve Allah tarafından Hz. Adem kendisine isimler öğretilmek suretiyle bir halife ve peygamber olarak seçildikten sonra, eşiyle beraber her şeyiyle dört dörtlük bir bahçeye, yani yeryüzünde var olan güzel bir yere yerleştirilmiş olduklarını anlıyoruz.