ALLAH BİZİ NASIL MECBUR KILIYOR? SEÇME HAKKIMIZ YOK MU?
ALLAH BİZİ NASIL MECBUR KILIYOR? SEÇME HAKKIMIZ YOK MU?
Ahzab 36: “Allah
ve Elçisi bir işe hükmettiği zaman, mümin erkek ve kadına işleri konusunda
tercih hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Elçisine isyan ederse elbette apaçık bir
sapkınlığa düşmüş olur.”
Allah insanlara tercih hakkı
vermiş mi? Biz bu dünyada bir simülasyonda bize zorla yaptırılan işleri mi
yapıyoruz? Mesela bazıları kendi nasiplerine düşen iyilikleri yapıyor ve kurtuluyor,
bazıları ise kendi nasiplerine düşen kötülükleri yapıyor ve cehennemlik mi
oluyor?
O zaman bu haksızlık olmaz mı? İnsan
seçebilmeli değil mi? İyi olmayı da kötü olmayı da seçebilmeli. Ama sonunda da
faturasına katlanmaya da hazır olmalı.
Varlığı yaratan Allah. İnsanlar inansalar
da inanmasalar da. Herkes bunu öte de anlayacak. O yüzden şimdi söyleyeceğim
inananları ilgilendirir.
Varlığı Yaratan kim ise, varlık
için şartlar belirler, isteklerini dile getirir ve bu çok normaldir. Mutlaka Yaratıcı
olarak beklentileri olacaktır. Biz bile bir makine yapsak ondan beklentilerimiz
oluyor değil mi?
Allah bu beklentilere sizi
iradenizi elinizden alarak zorla mecbur kılmıyor. Ancak uymanızın mecburluğunu
tebliğ ediyor. Ahzab 36’nın ilk bölümünde tercih hakkı yoktur diyor. Bu inanan
için mecbur yol. Yoksa bir robot gibi yapmak zorunda demek değil. Yine istemezseniz
uymayabilirsiniz ki bunun neticesinde sapkın oluyorsunuz. Ayetin son kısmında
ifade edilenden eğer bu mecburiyete uymaz da kafana göre hareket edersen sapkın
olmuş olursun bunu anlıyoruz. Bu durumda demek ki kişi sapkın olmayı
seçebiliyor. Yoksa emre uymak mecburi. Zorla olsa emre uymuş olur. Sapmamış
olur. Mecbur ama sapabilirsin. Cezana da razı olursun demek.
Normalde Allah herkesin iyi
olmasını ister. Nisa 26’da “Allah size (hükümleri) açıklamak, sizi sizden
öncekilerin yollarına ulaştırmak ve tevbenizi kabul etmek istiyor.” Diyor. Yani
iyi olmamız için bize istediklerini güzelce açıklıyor, önceki doğru yolu bize
gösteriyor ve eğer yanlışınızdan döner ve tevbe ederseniz kabul etmek istiyor.
Bu da herkesin iyi olmasını istediğini gösteriyor.
Eğer isteseydi herkesi imana
eriştirirdi. Yunus 99: “Eğer Rabbin dileseydi yeryüzünde olanların hepsi
topyekûn inanırdı. …...” diyor. Ama tercih hakkı veriyor. İşte bu
imtihan. Biz Allah'ın bizden istediği ve yapmakta mecbur olduğumuz şeylerin
olduğunu görüyoruz ama bunu irademizi bloke ederek yaptırmıyor.
O halde kimse bu dünyada
yaşadıklarımı yaşamaya mecburdum diyemez. Bir kısmında yapacağını kendi seçerken
bir kısmında ise olaya müdahalesi yoksa da ardından nasıl davranacağını seçme
hakkı verilmiş. Herkes ya yaptığından veya olana yaklaşımından hesaba
çekilecektir.
Yorumlar
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim. En kısa zamanda değerlendirilecektir.