Kayıtlar

Haziran, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TEFRİKAYA DÜŞMEYİN, AYRIŞMAYIN

  TEFRİKAYA DÜŞMEYİN, AYRIŞMAYIN Âl-i İmrân 103:   “Hep birlikte Allah’ın ipine sarılın ve sakın ayrılığa düşmeyiniz. Allah’ın size olan nimetini hatırlayınız. Hani bir zamanlar sizler birbirinize düşmandınız. O kalplerinizi birleştirdi ve O’nun nimetiyle/lütfuyla kardeş oldunuz. Siz ateşten bir çukurun tam kenarındaydınız, Allah sizi oradan kurtardı. Allah ayetlerini size böylece açıklıyor ki doğruyu bulasınız.”   “Hep beraber Allah'ın ipine sarılın” diyor Yüce Allah.  İpi birine niye atarsınız? O ipin ucundan tutsun, siz de çekip onu kurtarasınız diye değil mi? Peki bizim kurtulmamız için Allah'ın bize attığı ip ne olabilir? Sizce de açık, değil mi? Tabii ki Kur’an. Bize gönderdiği dinin en doğru şekilde ve başka hiçbir açıklamaya ihtiyaç duymadan en açık şekilde anlatıldığı kitap. Hac 6 da “ve işte böyle biz onu apaçık ayetlerle indirdik” buyuruyor. Zira eğer bir ip atılıyorsa bunun ip olduğunu, ne işe yaradığını başkasından öğrenmeye çalışan, ipi elinden kaçırabilir.

RESULDEKİ ÖRNEK NERDEN GELİYOR?

  RESULDEKİ ÖRNEK NERDEN GELİYOR? Ahzab 21. Ayet diyor ki Allah'ın elçisinde sizin için çok güzel bir örnek vardır. “Andolsun, Allah’ın elçisinde sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok anan/hatırlayan kimseler için çok güzel bir örnek vardır.” Bu ayetten hareketle peygamberin her yaptığını ayetle teyit edilmiş gibi, Kur’an ahkamı gibi kabul eden Müslümanlar oluyor. Peygambere olan sevgiyi yanlış değerlendiriyorlar. Ona olan sevgi, inanca onun gibi bakmakla olmalı. Allah’ı onun gibi bilmekle olmalı. O nerden beslenmişse oradan beslenmekle olmalı. Eğer bugüne kadar gelenlere iyi niyetle veya kasıtlı olarak eklemeler olmamış olsaydı, peygamberin hayatına baktığınızda ortada sadece Kur’an olurdu. Şunu yapmış ama Kur'an'da olmasa da Allah ona özel olarak söylemiş gibi bir mantık olamaz. Zira özel söylenmişse ve Kur'an'a girmemişse bu tüm Müslümanları ilgilendirmiyor demektir. Tabiki Allah, Resulüne bazı özel mesajlar verebilir. Buna ki

9 YAŞINDA EVLİLİK MESELESİ

  9 YAŞINDA EVLİLİK MESELESİ Şimdi yine bir gündem oluşturdular. 9 yaşında evlilik. Küçük çocuklarla evlenmek meselesi. Tabiki bunu kabul edenler de eleştirenler de aynı kaynağı gösteriyorlar. Buhari hadisi bunlardan birisi. Eleştirenler Müslüman olanlara bu hadisi kabul edip etmediklerini soruyor. Dinini hadislere göre şekillendiren, daha doğrusu hadisi Kur’andan önde tutanlar, Kur’an hadissiz anlaşılmaz diyenler bu hadisi reddetmiyor veya reddedemiyorlar. Çünkü onlara göre Buhari=Kur’an. Hatta hadis çoğu zaman daha önde. Çünkü hadis olmazsa Kur’an olmaz. Tamam buna inanıyorsun, o senin meselen ama senin karşında şu anda bu çağda 9 yaşında bir çocukla evlenmeyi, kanunların da ifade ettiği üzere pedofili olarak görenlere ateş püskürüyorsun. Hadis olduğu için sorgulayamıyorsun bile. Kendi çocuğun olsa verir misin? Veya sen böyle bir evlilik yapar mısın? Hayır değil mi? ( Gerçi o deliliği yapanlar da var maalesef ama ben sana sordum.) Peki Allah Resulü böyle bir şeyi neden yapsın

RUH VE RUH ÜFLEME HAKKINDA YANLIŞ BİLİNENLER

Resim
Bu çalışmayı kıymetli hocam @Nursel_DRBY ile birlikte yaptık. Kur’anda ruh meselesinin doğru anlaşılmadığını düşünüyoruz. Ayette ruhtan sorulduğunda o konuda çok az bilgi verildiği söyleniyor. Ancak dilden dile dolaşan o kadar çok mesnetsiz bilgi var ki şaşırmamak mümkün değil. Bu bilgiler araştırıldığında farklı inançların kaynakları ortaya çıkıyor. Bu kaynakların tesirinde kalan bilgiler tasavvuf anlayışının hezeyanları ile de zaman içinde sanki Kur'ani bir gerçek gibi kabul edilmeye başlanıyor. Bugün ayetlerden anlıyoruz ki anne karnındaki çocuğa yaklaşık 3 aylıkken ruh (?) üfleniyor (?) fakat kalp atışları 6 haftalık iken başlıyor. O halde insana canlılık veren şey ruh (?) değildir. Ruh (?) 3 ay sonra üflendiğine göre başka bir şey ifade ediyor olmalıdır. Biz bu çalışmamızda Ruh ifadesinin Kur’anda nerelerde ve hangi anlamlarda geçmiş olduğunu inceledik. Keşif ve benzeri usullerle Kur'anda var olanın dışında manalar aramanın doğru olmadığına inanıyoruz. Kur'anda &qu

KUR’AN NE ZAMAN VE NASIL OKUNMALI

KUR’AN NE ZAMAN VE NASIL OKUNMALI En doğru kaynak nedir peki? Tabiki KUR’AN... Nasıl ve ne zaman okursak daha verimli olur? Ayetlere göre anladığımız kadarıyla yazacağız inşaallah... Hani peygamberimiz "ben de sadece onun hükümlerine uyarım" diyor ya. Ahkaf 9: “De ki: “Elçilerden ilk ortaya çıkan ben değilim. Bana ve size neler yap ı laca ğı n ı bilemem. Ben sadece bana vahyedilene uyar ı m. Ben apa çı k bir uyar ı c ı dan ba ş ka biri de ğ ilim. ” Biz de artık başka kitaplara değil de ona(KUR'AN’A) dönelim. KUR’AN’I OKUMANIN EN İYİ VAKTİ Kuran'ı anlamanın en iyi vaktinin ne olduğunu Allah bize Müzemmil 6. ayette ifade ediyor. “Gerçekten gece kalkışında o sözler daha tesirli ve daha sağlamdır.” Zira gece vaktinde sizi zihinsel olarak meşgul edecek herhangi bir işiniz olmayacak, ayrıca sizi meşgul edecek diğer kişiler hep uyuyor olacak, gecenin o saatinde dışarıda yapmak zorunda olduğunuz bir iş olmadığı için sadece okuduğunuz Kur’an'a odaklanmayı da